Bir kulağımdan senin sesin giriyor
Ötekinden dalgaların sesi çıkıyor..
Büyük ihanet bizimki,
Yanıbaşımızda sere serpe deniz
Rüzgar savruk ve çırılçıplak
Kumlar ve ağaçlar bağrış çağrış
Benim aklım sende, sana sokulduğumda pırpır eden kalbinde
Portakal dilimi gibi ışıldayan gece güneşi
Gümüşi çöpçü balıklarını acıktırmış
Bir sende bir bende doyuruyorlar karınlarını
Rüzgar yaka paça önümüze atıyor dalgaları
Önce senin dizlerinde bozuluyor suyun yönü
Bana da çarpıp kumlara yıkılıyor derbederler
Saat ilerlemiş, ay şişko ve gösterişli şimdi
Bacaklarımızda kalan deniz tuzu parıl parıl ışıldıyor
Gecenin yıldız çocukları, gökyüzünü sektire sektire kıyıya taşıyan dalgalar
Muzip ve oyunbaz, bizi sahile kovalamanın peşinde
Güneşin altın çocukları, denize hasret kalmış kavruk kum taneleri
Susuzluğunu adımlarımızla bastırmanın peşinde
Dünya’nın kafası bizimkinden iyi,
Şimdiden sarhoş ve başı dönüyor,
Şaşkın gece karışıklıktan istifade, günü doğuruveriyor birden
Zaman değişime ayak uyduramamış
Kendisi bile inanamıyor senin koynunda geçirdiğim saatlere
Mührü taze gönül kapımı aralıyorum sana
Usulca çaktırmadan sıvışıveriyorsun içeri
Tüm ayrıntılarını hatırlıyorum sevgilim,
Yanağıma dayıyorsun yüzünü
Bir kulağımdan senin ılık nefesin giriyor
Ötekinden uzak kıtalardan bir müzik sesi çıkıyor
Bunu okuyan biri yağmurlu hafif romantik ankara öğleninde, önünde kahve, sigara ve poposunu sana yüzünü sokağa dönmüş sarı kasap köpegiyle bir ohh dedi, ankaraya iyi geldi