Yollar tıngır mıngır sallanır iken
Ben bu satırları imla hatasız yazmaya çalışır iken..
Evet, evimin sokağına girdim. Siyah kuyruklu beyaz kedi sokak lambalarının altında pırıl pırıl. Sokağımızın bekçisi köpek, uyandı, bana doğru ilerledi ve gözlerinden sekti sokak lambası, iyi ki doğdun Pelin. Başını okşadım, gözlerine baktım ve “İyi ki varsın güzel köpek” dedim ona ve ekledim, ” Seni gördüm ya, işte, şimdi evdeyim.”.
Eve yürüyorum. Sokak bitmiyor.. Lambalar potpori çalıyor. Bir lambadan ötekine sıçrıyorum. Üstüm başım sevgi, güzel insanlardan geliyorum. Söylesene sokak, ana kucağı gibi beni sarıp sarmalamayı ne zaman öğrendin?
Yolu yarıladım. Ötede beride sevgi düşürdüm. Gecenin karanlığına tünemiş kumrular yoldaşım. Ardımda sevgi kırıntıları… Kuşlar ziyafette. Güzel kuşlar, güzel kediler, bende hepinize yetecek sevgi var, sevgiyi kalbime kuşanıp girdim bu sokağa. Sevgiyi ilmek ilmek dokuyup geldim bu yaşa.
Bahar çiçeklerinin kokusu hala üstümde. Son 10 yılım, sevdalarım, kalp kırıklıklarım, yalnızlığım ve maceralarım, hepsi bohçamda benimle. Ve sen güzel arkadaşım, kah arkamda yüküme destek kah yanımda neşeme ortak oldun benimle.
Mor koltuğumda, simli farımdan geride kalanlarla seni hayal ediyorum. Odam tıklım tıklım. Son Efes maltı birlikte içtik, son vapuru birlikte kaçırdık, son taksiye birlikte oturduk ve işte, birlikteyiz hala. Sokağımı tek başıma yürüdüm, köpeğin başını tek başıma okşadım, apartmanın kapısını tek başıma açtım. Fakat sen aydınlattın sokağımı, sen uzattın elini şefkatle köpeğin başına ve sen bana yazdırdın bu satırları. İyi ki varsın!