Ne istiyorum?
Devamlı karşıma çıkıyorsun! Kendimle baş başa alemlerimde, arkadaşlarımla sohbetlerimde, okuduğum bloglarda , aylık burç yorumlarımda… Her yerde.. Ve sen, belalı sevgilim, yüzleşmekten ve yanıtlamaktan en korkutuğum sorusun.
Aslında, uzun zamandır benimlesin. Zihnimin bir köşesinde hep voltadaydın. Zaman zaman içime dert oldun ve görmezden geldim seni. Ya yanıtlamaktan kaçındım seni ve başka hayat memat sorularını üstüne gül kokladım ya da ufak tefek yalanlar uydurdum sana cevap niyetine. İtiraf etmeliyim ki, sana verdiğim her bir yanıt samimiydi. Sanırım bu sayede seninle aşağı yukarı 10.yılımıza girdik.
Dürüst ama korkakça yaşadık birlikte bunca zaman.
Zaman zaman “fayda” düşünüyorum. Övündüğüm şeylerin faydasını
ölçmeye çalışıyorum. Ah şu pragmatikler, kanıma işlemişler!
Geçmişimden öğrenmeye çalışıyorum. Sevinin tarihçiler! Bana faydası olan geçmişim, bugünkü isteklerimi ya paha biçilemeyecek kadar kıymetli ya da paha biçilemeyecek kadar önemsiz olacağını işaret ediyor. Peki, bana ‘fayda’yı açıklayabilir misin?
Oysa, “istediğim” sadece mutlu hissetmekti.
Zaman zaman da hiçbir şeye geç kalmadık, özgürüz, her şeyi başarabiliriz safsatalarından yaka silkiyorum. Hadi oradan sen de! Hayatta bir sürü figüran gelip geçmiş. Beni bunlardan ayıran ne? Şans? Bilemem.
Aşk mı arıyorsun kardeşim, bekar insanlara bak.
Para mı arıyorsun, dünyanın yüzde 99’una bak.
Başarı mı, şans mı aradığın?
Bazen çikolata yerken aldığım kalorileri düşünüyorum. Sanki almamışım gibi davranıyorum. Üzerindeki kalori değerini öylesine, göz boyamak için yazmışlar diyorum içten içe. İçim rahatlıyor.
Üzgünüm o kaloriyi aldım.
Üzgünüm, bazı şeylere geç kaldın.
Üzgünüm, özgür değilsin.
Üzgünüm, her şeyi başaramazsın, çok istesen bile.
Kalbimi kırıyorsun “Ne istiyorum?”. Ne kadar düşünürsem düşüneyim
sana yanıtlarım hep mutluluktan uzak. Gerçekler boğuyor zihnimi.
Bir rahat verin, beni mutlu edecek şeyi bulamıyorum.
Doğru ya! Belki de soru yanlıştır. Yani diyorum ki, problem yanıtta değil de, “ne istiyorum”dadır? Asıl soruyu açıklıyorum: “Hayalim ne?”.
Hmmm.. Benim hayaliiiim…….
Aman kötü düşünme, başına gelir.
Sakın iyi düşünme, olacağı varsa da olmaz.