öteki.

Yıldızları getir bana, öylesine açgözlüyüm. Neyin var neyin yoksa döküver avuçlarıma. Tutamasın parmaklarım aradan kayıp gidenleri. Yine de sen dökmeye devam et. Durma yerinde, koş kuyruklu yıldızların peşinden. Hiddetleri rüzgar yaratamasa da, dondurup parçalarlar seni. Olsun, bana geleceksin ya sonunda. Paramparça istemiyorum seni, soğuğun sana porselen bebek gibi davranıp seni tamiri imkansız kırıklara çevirmesine izin verme. Tek parça gel bana, ceplerin, tişörtünün önü yıldız dolu gel.

Ben pek kalmam aynı yerde. Senden kaçmak benim eğlencem. Bana sadakatini göstermek için bekleme beni, bu aramızdaki mesafeyi artırır. Dünya yuvarlak, ne tarafa gidersen git bulabilirsin beni. Belki bir iki adım hızlanman ve ya yavaşlaman gerekir, ama yine de aniden görmek istiyorum seni yanı başımda. Gölgesinde dinlendiğim ağaçtan elma gibi düş kafama, yorgun bir günün ardından girdiğim soğuk ve güzel yatağım gibi dokun kalbime. Yine de senden kaçacağım hep. Kaçsam da kurtulamayım senden, kendi yolunu benimkine kesiştirip yine gel.

Tenimi ezberle, tek yanlış cevapta sınıfta kalırsın. Eğitim sistemim gözü kara bir cellat belki, ama sana tenimi açmamın kıymetini bil. Cömert kalbimin sunduğu teşvikleri değerlendirmesini bil. Çöle dönmüş dudaklarıma can suyu olamazsan, varlığın önemsizleşir. Beni tüm çıplaklığınla tanımaya çalış. Soyun, öyle çık karşıma. Çıplaklığınla barışmadan, beni sevemezsin. Seni büyütmeyeceğim ya da seni iyileştirmeyeceğim. Ne halin varsa gör. Ben, senin kendini sevmeni istiyorum. Sonra gel sev beni, seni henüz sevmesem de. Sen yine de sev ve gel

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *