Sende akşam


Akşamı sende biten bir güne, merhaba!
Merhaba, iştahımı kaçıran, avare kelebeklerim.
Merhaba, ayak direyen saatler.
Merhaba, gelmek bilmeyen otobüs..

——-
Nefessiz ve sıcak gecelerden biri daha İstanbul’da. Sen kokulu bir damla ter dolanıyor sırtımda. Belime vardığında, doğduğu topraklara geri dönüyor yeniden. Çocuksun sen, sek sek oynuyor ellerin pervasızca. Ötesi berisi yok, sadece şu anı yaşıyorum yanında. Yüzün avuçlarıma doluyor, bir tek sevgi barınıyor dokunuşlarımda. Sen de biliyorsun bunu; gözlerinin siyahına çekip alıyorsun beni. Boyut değiştiriyor, şekilden şekile giriyor görüntüm. Bir senin gördüğün ben var, bir de sana bakan ben. İstediğine git,
varsa yoksa sen.. Yalnızca ben ve sen.. 

Bozcaadalı teyzenin el emeği karadut şurubuna vodkamı boca ettim. Her bir yudum, bir başka anıyı sürükledi peşinden.
Varsa yoksa sen.. Kalabalıklar ve sen.. 
İstanbul’un sesini dinliyorum arka planda. Nicelerinin dilinde tüy bitirdiği şarkıları bir daha duyuyorum. Terbiyesizler, aşık sevgililer, öfkeli taksiler, hoşbeş eden balıkçılar ve ağzından soluyan sosyete sportmenler.. Hepsi de sensin. Sinir bozucu, anlaşılmaz, tahammülsüz.. Sonra birden, hepsi birleşip yalnızca sen oluyorsun. Tutkulu ve çocuksu bir sen..



Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *