amor prohibida
Maviyi sevişim gibi, seni de ansızın seviverdim. Gözlüklü ve sevimliydin. Sırt çantan benden büyük olan yaşını ufaltıp cebime sokuyor, demin öptüğüm dudakların suratına bir türlü yerleşmiyordu. Hala zihnimde…
Read MoreMaviyi sevişim gibi, seni de ansızın seviverdim. Gözlüklü ve sevimliydin. Sırt çantan benden büyük olan yaşını ufaltıp cebime sokuyor, demin öptüğüm dudakların suratına bir türlü yerleşmiyordu. Hala zihnimde…
Read MoreBir sokak kedisi görüyorum aynaya baktığımda. Biraz dağınık, biraz tekinsiz ve özgür. Kediler ve onların yuvaları sokaklar, hor görülür mantar gibi üst üste büyümüş evlerin içinden. Oysa yalnız…
Read MoreTek tek benlerini saydım. patates gibisin sevgilim.. yumru yumru vücuduna dağılmış benlerin. Bir de ben varım, sayarken dahil ettiğim. Ellerim göğsünün, gözlerimse boynunun bir parçası olmuş.. Boylu boyunca…
Read MoreYollar ayaklarımın altında akıyor. Arnavut kaldırımları hikayelerle dolu. Daha iyi duymak için ayakkabılarımı çıkarıyorum. Kauçuk tabanın Yeni Dünya’dan taşıdığı kölelerin çığlıkları, yerini Galata’nın külhan beylerinin nidalarına, yosmalarının işveli gülüşlerine ve alkolle zerk edilmiş fıçılarının tokuşma seslerine bırakıyor.
Read MoreSalına salına, kalçamı savura savura yürüyorum. Her adımımda sonbaharın terk ettiği sarı yaprakların can çekişini duyuyorum. Siyasi akıma ayak uydurup yapraklarla ve eski aşklarımla helalleştim ve sahile iniyorum….
Read MoreÜstüme İstanbul’u alıp çıktım evden. İstanbul benim için 1900lerin başı: içimde gergin bir neşe. Şişhane’den Tatavla’ya kırdım dümeni. Tepebaşı’ndan tırmandım yukarı, dosdoğru mesnetsiz aşk yeminlerine. Her zamanki mahalle…
Read MoreUyuyan güzele sinirliyim.Tacizcisini bekler sere serpe. ‘Erkeklik’lerini yarıştıran testosteron varillerininödülü bedenidir. Peki ya Rapunzel, Halat olarak kullandığı saçını kuleden sallayıp bir adamın ağırlığını taşıyabilecek boynu vardır ama saçının ucunu bir yere bağlayıp…
Read MoreAkşamı sende biten bir güne, merhaba!Merhaba, iştahımı kaçıran, avare kelebeklerim.Merhaba, ayak direyen saatler.Merhaba, gelmek bilmeyen otobüs.. ——-Nefessiz ve sıcak gecelerden biri daha İstanbul’da. Sen kokulu bir damla ter…
Read MoreHaliç’in altın sularında gümüşi balıklar gezer. Gözlerinin karası, ışıl ışıl kentin, yedi tepesini de hapseder. Soysuzlar ve soyguncular, bellerinde şıngır şıngır keselerle sokaklara gölgelerini bırakmaya başlar. Arsız çocuklar…
Read MoreApartman boşluğunda sarhoşlaşan hava odaya usul usul sızıyordu. Sıcak güneşin asabileştirdiği kuşların tartışmaları duyuluyordu. Hararetli ikisi pencerenin önüne gelecek gibi oldular bir ara. Okumakta olduğum kitabımın arasına parmaklarımı…
Read MoreSağına soluna bakmadan doğrudan geçti üzerimden. Ama ezilmedim, bir yerime de bir şey olmadı. Geldiği gibi hızla geçti. Sanırım beşik arası golle mağlubiyeti kabul etmek zorundaydım. Olanların farkına…
Read MoreBugün bir başkasıyım. Çıkardım gözlerimi, bir çift güzel ela göz seçtim kendime Beşiktaş Balık pazarının civarında mantar gibi türemiş gözcülerin en pasaklı duranından. Olur da göz yuvalarım iltihap…
Read MoreYine dönüp dolaşıp sende buluyorum kendimi. Eskiciler usandı kapımdan elleri boş dönmekten. Önemsiz bunca şeyi zihnime istiflediğim için stokçular bile şaşkın. Şarkılarının ‘seni düşünmek güzel şey’ kısmından sonrasını…
Read More