Dostlarla Beş Çayı’nın özel konuğu, Şengül Mutlu. Gencecik bir kızın kalbinin çırpıntısını birlikte hissedelim..*
Biliyorum çok garip biriyim ben. Garip biriyim derken belli belirsiz hislerimden söz ediyorum. İçimden gelenleri ille de dile getirmek istiyorum. Birçok değişik duyguları, günden güne daha da değişebilen fikirlerimi sürekli yazmak gereğini duyuyorum. Çünkü bunları birine ben anlatabilsem bile anlamaz. Ben de her düşüncemi kağıtlara döküyorum. Bana ortak oluyor onlar. Ama bir karara vardım. Her şeyimi, her derdimi sana alatacağm babacığım. Aradığım manevi rahatlığı, huzuru ancak bu şekilde bulabilirim. Duygularımı başkalarına hitaben bile yazsam, bunları sana anlatıyorum. Evet babacığım. Bugün hayat bütün ciddiliğiyle karşmda duruyor. Etrafımı bir yığın canavar sarmış ve her an hücum etmek için bekliyorlar. Sabrsızca, acımasızca ve adice. Ancak ben sana olan sonsuz bağlarım karşısında etrafıma çelikten bir duvar öreceğim, onların bana en ufak bir zarar vermelerini önleyeceğim. Bunu nasıl mı başaracağım. Senin yadigarın olan annemin ve tüm beni seven büyüklerimin sözlerini dinleyerek ve senin hatıralarına, anılarına saygı göstererek.
Elimde olmadan şu son seneler içinde çok büyük hatalar yaptım. Beni affet babacığım. Yalvarırım affet. Hayatta en çok istediğim önce senin sonra da tüm sevdiklerimin beni affetmesi. Neye ve kime kanarak yanlış hareket ettiğimi bilmiyorum ama beni bu duruma çevre itti. Allahıma şükürler olsun ki bu pembe rüyaladan çabuk uyandım. Şunu bil ki babacığım yaptığım tek ve son hata birini sevmek, bağlanmak oldu. Bunun haricinde hiçbir suçum yok. Sevmek doğaldır ancak benim yaşımda bir çocuk için değildi ama ben bunu anlayamadım. Kısa mazimden geriye kalan sadece kalbimde gömülü olan bu sevgidir babacığım. Olgun bir yaşa gelmeden bu hataya bir daha asla düşmeyeceğim. Eşim olacak kişiyi benden çok demiyeyim ama daha çok ailem istemeli ve karşımdakinin ailesi de beni aynı şekilde istemeli. İşte bu düşünceden hiç şaşmam.
Aklım öyle karmakarışık ki. Neden bilmem. Belki de çok duygusal ve her şeyi fazlasıyla aklıma takan biri olduğum için. Nedeni ne olursa olsun çok duygusal ve alınganım. Önce bu aşırı duygusallığı üzerimden atmanın yollarını bulmak gerekiyor. Ama değişeceğim bundan eminim. Hayat benim için daha yeni başlıyor. Ne yazık ki, hayatı sevmek zorundayım. Şartlar ne olursa olsun yaşamalıyım. Ölümden de korkmuyorum. Acaba yanına geldiğimde “Baba” deyip boynuna sarılabilecek miyim bilmiyorum. O anı büyük bir özlemle bekliyorum. İnsanların yok olabileceğine inanmıyorum. Sen de varsın ve yaşıyorsun babacığım. Bunu biliyorum.
Sana böyle yazmaya karar verince bir şeye daha karar vermem gerekiince bir şeye daha karar vermem gerekiyor. Kesinlikle ağlamamaya.. Artık ağlamak istemiyorum. Hiçbir zaman! Kendime güveniyorum. Engellerle savaşabilirim ama karşıma hiçbir engelin çıkmasını itemiyorum. Eğer şimdi sen bizimle olsaydın belk şu anda hiçbir sorunumuz, yaşama kaygımız olmazdı ve ya birlikte çabalardık, birlikte yürürdük hayat yolunda. İsyan etmiyorum ama bunlar benim en doğal hakkımdı sanırım. Bu zamana kadar sana olan her duygum meğer kalbimin derinliklerinde gizleniyormuş, işte beş sene sonra su yüzüne çıkıyor. Kimseye belli etmedim bu zamana dek, kendime bile. Meğer, geç de olsa anladım ki, hayatta gerçekten sevebileceğim her bakımdan desteğm olacak kişi senmişsin. Annemi de onun tahmin edemeyeceği kadar çok seviyorum. Ama yaratılışım icabı kimseye karşı olan gerçek sevgimi bir türlü belli edemiyorum. Belki kızarsın ama nefret ettiğim birçok kişi var. SEVDİĞİM İSE BİR TEK KİŞİ. AMA O ŞİMDİ BENİ VE DUYGULARIMI BİLMİYOR VE ÖĞRENEMEZ. ONU ÇOK SEVİYORUM BABACIĞIM. BİR GÜN ONA KAVUŞUR, MUTLU OLURSAM ONU DAHA DA ÇOK SEVECEĞİM VE YALNIZ ONA BAĞLANACAĞIM, SONSUZA KADAR.
Şengül Mutlu
