İstanbul ve Martıları

Yollar ayaklarımın altında akıyor. Arnavut kaldırımları hikayelerle dolu. Daha iyi duymak için ayakkabılarımı çıkarıyorum. Kauçuk tabanın Yeni Dünya’dan taşıdığı kölelerin çığlıkları, yerini Galata’nın külhan beylerinin nidalarına, yosmalarının işveli gülüşlerine ve alkolle zerk edilmiş fıçılarının tokuşma seslerine bırakıyor.

Read More

Tanışma

Boğaz’a uzattık ayaklarımızı. Cebinden iki fındık çıkardın. İlki senin, ikincisiyse benim sandım. İkisini de avcuma bıraktın..  Çiçekçi çocuklar, kabadayı teyzeler, serseri gençler, çifte kumrular, moda ikonları, kurşun sallayan…

Read More

Kandilli: İstanbul İlhamı

Araladım cam kapıyı, geçtim. Bitmemişti, bir kapı daha geçtim. Dışarı çıkmak için üçüncü bir kapı daha geçmem gerekiyordu, yılmanın sırası değildi, onu da geçtim. Sonunda, yeni taşındığım binadan…

Read More